Gece Evi Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Edebiyat profesörü'nün odası.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Bell De Elisa De Flém

Bell De Elisa De Flém


Mesaj Sayısı : 41
Altın : 5571
Kayıt tarihi : 23/09/09
Nerden : Cehennemin dibi.

Edebiyat profesörü'nün odası. Empty
MesajKonu: Edebiyat profesörü'nün odası.   Edebiyat profesörü'nün odası. Icon_minitimeC.tesi Ekim 24, 2009 6:19 pm

Bell ve Alex hızla koşarak okula geldiler.Fazl dikkat çekmemek için ara sokaklardan gelmişlerdi.Hç bir yorgunluk hissetmeselerde Bell Alex'e biraz zor yetişmişti.En sonunda okula varmıslardı.Bell Alex'i kolundan tuttup odasına götürdü.Okul daha açılmamıştı fakat birkaç erken gelen öğrenci onlara bakıyorduEski öğrencileri ile selamleştıktan sonra odasına gelmişti.Büyük tahta kapının kilidini açtı ve içeri girdiler.Yüzünde bir rahatlama belirmişti.Büyük koyu kahve üstü deri kaplı masasının üstünde bir sürü kagıt yıgılıydı.Onları bir kenara itti ve masanı üstüne oturup Alex'in yakasını tuttup kendine çekti.Yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi inci gibi köpek dişleri kendini belli etti.Bell dudaklarını Alex'in sıcak boynuna bastırdı.Parfüm kokusu tüm bedenini kaplamıştı.Onu gerekten çok seviyordu.Bir süre öptükten sonra basını kaldırdı ve Alex'in kahve gözlerine baktı.Tıpkı taze kahve cekirdeği renginde olan gözlerinin içinde arada altın rengi çizgiler vardı.Alex Bell'i cezbetmeyi çok iyi beceriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandre Fabien Black

Alexandre Fabien Black


Mesaj Sayısı : 30
Altın : 5536
Kayıt tarihi : 14/10/09
Nerden : Gelicek misin ?

Edebiyat profesörü'nün odası. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat profesörü'nün odası.   Edebiyat profesörü'nün odası. Icon_minitimePaz Ekim 25, 2009 8:41 am

Alexandre yağmurdan kaçarcasına koşar adım yürüyordu. Bell de Alex'e ayak uydurmaya çalışıyordu. Etrafta görünmemek için ara sokaklardan kaçamak bir şekilde yürüyorlardı. Bell'in arkada kalması ile Alexandre biraz daha yavaşlamıştı. Kısa bir süre sonra okula yaklaştıklarını farketmişti. Daha önce buraya birkaç kez gelmişti Alex. Tamda bu yoldan geldiği için az yol kaldığını farketmişti. Derin bir nefes aldıktan sonra adımlarını aynı hızda atmaya devam etti. Bir süre daha koştuktan sonra karşılarında okul görünmüştü. Alex Bell'in yanına gelmesini bekledi. Bell Alex'in kolundan tutup odasına doğru çekiştiriyordu. Alex okulun açılmadığını sanıyordu, ancak etrafta gezen öğrenciler vardı. Öğrenciler ile Bell arasındaki selamlaşmayı görmezden gelerek ciddi bir şekilde yürümeye devam ediyordu Alexandre. Koridorlarda bir süre daha yürüdükten sonra büyük tahta bir kapının önüne gelmişlerdi. Bell kilidi açtıktan sonra içeri girdi, Alex'te beklemeden içeriye girdi ve kapıyı hızla kapattı. Öğrencilerin olmasının şaşkınlığını üzerinden atamamış olsada bunu Bell'e fark ettirmek istemiyordu. Derin bir nefes alarak yağmurdan kurtulmanın keyfini çıkardı. Alex bir hayli rahatlamıştı. Etrafı dikkatle inceleyerek yürüyordu. Bell'in masasının üzerinde kağıtlar yığılıydı, ancak Bell onları bir kenara ittirmişti. Alex bir şey söylemeden izlemeye devam ediyordu. Bu sırada Bell masanın üzerine oturmuş ve Alex'i yakasından kendisine doğru çekmişti. Alexandre Bell'in gözlerine dikkatle bakarken parlayan köpek dişlerini farketmişti. Yüzüne küçük bir tebessüm ekleyerek hiç bir şey söylemeden beklemeye başladı. Hemen sonra Bell'in dişlerini boynunda hissetmeye başlamıştı. Durumunu bozmadan öylece durmaya devam etti. Yağmurun verdiği hissi bir anda bastırmıştı. Bir süre sonra Bell dudaklarını boynundan çekmişti. Göz göze geldiklerinde her zaman olduğu gibi gökyüzüne çıkmış hissi veriyordu. Yüzündeki tebessümü bozmadan dudaklarını araladı Alexandre. Uzun köpek dişleri dudaklarını aşmaya çalışıyordu. Alex bir süre Bell ile göz göze bakıştıktan sonra; dudaklarını Bell'in dudaklarına bastırdı. Bir süre o durumda kaldı ve dudaklarını biraz kenara kaydırarak boğazına kadar küçük öpücükler bıraktı. Kafasını kaldırdığında soluk soluğa kalmıştı nedensiz. Gözlerini Bell'in gözlerinde sabitledi ve ardından öylece beklemeye başladı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bell De Elisa De Flém

Bell De Elisa De Flém


Mesaj Sayısı : 41
Altın : 5571
Kayıt tarihi : 23/09/09
Nerden : Cehennemin dibi.

Edebiyat profesörü'nün odası. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat profesörü'nün odası.   Edebiyat profesörü'nün odası. Icon_minitimePaz Ekim 25, 2009 4:19 pm

Bell Alex'in gözlerine daldıgı sırada Alex bembeyaz ve uzun köpek dişlerini pembemsi dolgun dudaklarının arasından çıkardı.Bell gözlerini hala Alex'in gözlerinde tutuyordu.Öyle dalmıştı ki Alex dudaklarını Bell'in dudaklarına degdirene kadar farklı bir dünyada yasıyor gibiydi.Dudaklarındaki yumusaklıgı ve yüzüne vuran sıcak nefesi hissetti.Dudaklarından yavas yavas kayan dudaklar boynuna inmeye baslamıştı.Alex'in pürüssüz dudaklarını boynunun her kıvrımında yavasca hissediyordu.Hiç bir yeri atlamadan usulca ama aynı zamanda sert bir sekilde öpüyordu.Beyaz ve soguk dişleri arada boynunda hissediyor ve içine bir ürperti giriyordu.Ama kısa sürede bu ürperti geçiyor ve yerini yeniden zevk alıyordu.Tüm boynu bitikten sonra basını kaldırdı.Nefes nefese kalısı Bell'i sasırtmıstı.Yüzünde bir gülümseme belirdi.Alex ıslanmıs dudakları ile karsısında duruyordu.Bell ister istemez fısıldarcasına "Yoruldun mu ?"dedi.Sasçma bir soruydu.Alex'in yorulması imkansız gibi bişeydi.Hem bu kadarcık seyden yorulması için seviştikleri zamanlarda ölmesi gerekirdi.Sorunun sacmalıgı yüzünden ardından baska birsey söyledi."Burayı seviyorum bana ait.Senin gibi.Benim,sadece benim."dedi.Alex ona aitti en azından Bell öle umuyordu.Herzaman yaptığı gibi yeniden Alex'in yüzüyle oynama basladı.Tırnaklarını cenesinde ezdiriyor daha sonra boynunda daha ardından dudaklarında gezdiriyordu.Yeniden dudaklarını Alex'in dudaklarına götürdü.Emmeye baslamıstı.Sert bir şekilde emiyor arada minik hamlelerle ısırıyordu.Ellerini Alex'in boynuna doladı ve yavasca ceketini cıkarmaya basladı.Bu sırada dudaklarını geri çekmemeye özen gösteriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandre Fabien Black

Alexandre Fabien Black


Mesaj Sayısı : 30
Altın : 5536
Kayıt tarihi : 14/10/09
Nerden : Gelicek misin ?

Edebiyat profesörü'nün odası. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat profesörü'nün odası.   Edebiyat profesörü'nün odası. Icon_minitimePtsi Ekim 26, 2009 8:11 pm

Alex uzun süredir devam eden susuzluğunu gidermemediği için nefes alırken zorluk çekmeye başlamıştı. Köpek dişleri dudaklarından dışarıya çıkmak istiyor gibiydi. Ağzını hafif aralalamış olsada bu sanki yetmemiş gibiydi. Bell'in yüzündeki gülümseme, Alex'i biraz olsun rahatlatıyordu. Göz göze bir süre bakıştıktan sonra Bell'in saçma sorusu ile gözlerini başka yöne çevirdi. Yorulduğunu sormuştu, ancak böyle bir şey mümkün değildi. Diğer varmpirlerden daha üstün bir dayanıklılğa sahipti Alex. Bunları düşünürken Bell'i aksatmak istemediği için kafasını hafifçe sallayarak düşüncelerini bir kenara itti. Bell'in pürüssüz cildini incelerken söylediklerinide dikkatle dinliyordu. " Burayı seviyorum bana ait.Senin gibi.Benim,sadece benim. " demişti Bell. Alex'in yüzünde mutlu bir tavır belirdi. Sahiplendiği ve benimsediği tek kişinin ona bunları söylemesi ile mutlu olmuştu. Alex'in yüzünde küçük bir tebessüm belirdi. Bu sırada yüzünde yumuşak bir ten hissetmişti. Bell ellerini yüzünde gezdirirken, Alex gözlerini Bell'in gözlerinden alamıyordu. Bir süre daha bakıştıktan sonra dudakları tekrar birleşmişti. Bu seferki daha sert ve ateşliydi, içindeki susuzluk duygusunu bir anda bastırmıştı. Bell'in ellerini Alex'in boynuna dolamış ve ceketini çıkarmaya başlamıştı. Alex kollarını hafifçe geriye atarak ceketi çıkartmasına yardımcı oldu. Ceket yere düşmüştü. Bunlar olurken dudakları birbirinden ayrılmamıştı. Alex ellerini Bell'in beline yerleştirdikten sonra dudaklarını daha sert bastırmaya başlamıştı. Eli yavaşça Bell'in sırtına doğru kayarken, dudaklarını ayırmamaya özen gösteriyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bell De Elisa De Flém

Bell De Elisa De Flém


Mesaj Sayısı : 41
Altın : 5571
Kayıt tarihi : 23/09/09
Nerden : Cehennemin dibi.

Edebiyat profesörü'nün odası. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat profesörü'nün odası.   Edebiyat profesörü'nün odası. Icon_minitimeÇarş. Ekim 28, 2009 9:14 pm

Bell Alex`inde yardimiyla yere dusen cekettin cikardigi hafif sesle kendine geldi.Fakat kendine gelmesi ile eski haline donmesi bir oldu.Hala Alex ile delicesine opusuyordu.Belinde gezen nazik dokunuslar yavasca sirtinda kaymaya baslamisti.Kalcasina gelmeden hemen once durdu.Bell`in icinde uyanan his tarif edilemiycek bir seydi.Sanki bir tuy icini gidikliyordu.Herzamankinden daha hassas bir duyguydu.Alex`in yere dusen ceketi ayakkabilarinin topuguna takilmaya baslamisti.Ayagiyla hizli bir hareket yaparak ceketi kenara itti.Zar zor dudaklarini ondan ayirdi.Bir an normal insan kadinlar gibi "Seni seviyorum veya beni seviyor musun ?" demek geldi fakat onlarin kelimelere ihtiyaclari yoktu.Bunu yapmak cok basitti.Gozlerini Alex'i gozlerine dikti.Ardindan yeniden onu opmeye basladi.Yumusak ve dolgun dudaklar sanki agzinda hic dagilmayan bir jole gibiydi.Yavas yavas jole yetmemeye baslamisti.Okulda boyle bir durumda gorulurse cok kotu olurdu.Belkide yapmamalari gerekn bir seyi yapiyorlard fakat Bell kendine hakim olamiyordu.Alex birsey yapana kadar eglenceye devam etmeye karar verdi.Belki de birsey yapmaz ve devam ederdi.Her neyse iki turlude Bell eglenicekti.Alex'in yaninda olmasi bile ona huzur veriyordu.Tipki sussuzluklarini dindirdikten sonra sarilip dinlemeri gibi..Iste o huzur Alex onun yaninda oldugu heran o duyguyu hissediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandre Fabien Black

Alexandre Fabien Black


Mesaj Sayısı : 30
Altın : 5536
Kayıt tarihi : 14/10/09
Nerden : Gelicek misin ?

Edebiyat profesörü'nün odası. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat profesörü'nün odası.   Edebiyat profesörü'nün odası. Icon_minitimeCuma Ekim 30, 2009 3:29 pm

Alex dudaklarını bir süre daha çekmemişti. Sertçe Bell'in dudaklarına bastırmaya devam ediyordu. Bell'in hareketliliğini fark etmişti, Bell'in geri çekilmesiyle gözlerini Bell'in gözlerine çevirdi. Bir şeyler saklıyor gibiydi, ancak gereksiz bir şeyler yaparak veya söyleyerek durumu bozmak istemiyordu. Bu sırada dudakları tekrar birleşmişti. Vampirlerin soğuk vücutlarının aksine Bell'in vücudunda bir sıcaklık hisseder gibiydi. Dudakları Bell'in dudaklarına deydiğinde hissettiklerini ifade edemiyordu. İçeri girerken gördüğü öğrencilerin buraya gelebileceğini düşünmüyordu ancak bir tereddüt oluşturuyordu. Kafasını hafifçe geriye çekti, ne kadar zor olsa da dudaklarını Bell'in dudaklarından ayırdı. Dilini dudaklarında gezdirdi, ardından gözlerini tekrar Bell'in gözlerine çevirdi. Eğleniyor gibi gözüküyordu, damarlarındaki her atışta boynuna atılmamak için kendini zor tutuyordu. Kan kokusunun okuldaki diğer vampirleri cezp edebileceğini biliyordu. Sinsice gülümseyerek dudaklarını tekrar Bell'in dudaklarına götürdü. Bu sefer daha hızlı ve sertçe bastırıyordu. Bell'in dudaklarını emerken, kan içerken aldığı zevki karşılıyordu sanki. Bir süre daha öptükten sonra dudaklarını tekrar boynuna doğru kaydırmaya başladı. Ellerini Bell'in beline iyice sardıktan sonra dudaklarını boynundan aşağıya indirmeye başlamıştı. Bell'in sırtında sertçe bastırdığı parmakları da hareketleriyle beraber Bell'in bacaklarına doğru kaymaya başlamıştı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bell De Elisa De Flém

Bell De Elisa De Flém


Mesaj Sayısı : 41
Altın : 5571
Kayıt tarihi : 23/09/09
Nerden : Cehennemin dibi.

Edebiyat profesörü'nün odası. Empty
MesajKonu: Geri: Edebiyat profesörü'nün odası.   Edebiyat profesörü'nün odası. Icon_minitimeCuma Ekim 30, 2009 9:21 pm

Ikisininin de nefes alisverisi hizlanmisti.Alex buyuk ve soguk ellerini Bell'in bacalarina dogru kaydirmaya baslamisti.Dudaklarini sertce operken boynuna kaymisti.Yeniden boynuna degen purussuz dudaklarla ici ciz etmeye baslamisti.Belki de en hasas yerlerinden biri boynuydu bedeninde.Kivak bacaklarinda gezen ellerin verdigi haz ve boynunda gezen islak dudaklar onu mahfetmeye yetiyordu.Arada Bell arsiz arsiz guluyordu.Ellerini Alex'in yakasina yapistirdi bu sirada boynundan kopmasini istemedigi icin dikkatlice tutuyordu.Uzun ve kirmizi ojeli tirnaklarini Alex'in boynundagezdiriyordu.Damarlarini elliyordu.Gomleginin dugmeleri arasindan gorunun sert ve kasli bedeni Bell'in gozunu aliyordu.Bell disiyle Alex'in ilk dugmesini acmaya yeltendi.Fakat bir sure sadece basini Alex'in gogsunde tutmakla yetindi.Sessizce mirildanarak "Beni delirtiyorsun Alex.."dedi.Bel'in sirtindan buz gibi bir ter damlasi akmaya baslamisti.Tek bir damla yavasca omurgasindan asagiya suzuldu.Ardindan bacaklarinda 2 ye ayrildi ve yere kadar gitti.Derin bir ic cekti.Tum ruhu Alex'in kokusuyla dolmustu.Basiniiki yana goturdu.Birkac citirdi ardindan yeniden eskipozisyonunu aldi.Yagmurhala yagiyordu.Camina carpan yagmur damlalari 'Pit pit..' sesler cikariyordu.Aksamustu olmaya yeni basladigi halde havanin kapali olmasindan dolayi olacakki hava grimsi bir renge burunmustu.Bell istemeye istemeye Alex'ten kendini cekti.Bir dk anlaminda elini gosterdi ve cama dogru gitti.Storu birazik asagiya cekti.Camin yarisinin bir kismini gectigi an birakti.Camin onundaki kokulu mumlari yaninda duran cakmakla yakti.Ve Alex'e cilve dolu bakislar atmaya basladi.Minik adimlarla topuk sesleri arasinda hizlica Alex'in yanina gitti.Alex'in ust dudagini emdikten sonra cok az kendini geri cekti ve Alex'e bakip"Istersen otur."dedi ve kendi deri ve rahat siyah ofis sandalyesini gosterdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Edebiyat profesörü'nün odası.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Revir Odası No.1
» Revir Odası No.2
» Profesör Revir Odası
» Jean Michaelis'in Odası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gece Evi Rpg :: Gece Evi
 :: Kampüs Merkezi
-
Buraya geçin: